GÜNDEM
Giriş Tarihi : 10-12-2022 00:43

6 Yaşındaki Çocuk İstismarı İddaaları Yeni Bir Oyun mu !?

Türkiye cumhuriyet tarihinin en önemli Seçimlerinin biri olan 2023 tarihindeki seçim Dönemecine girerken Kamuoyu'na bomba gibi düşen bir iddaa ; H.K.G, 6 yaşındayken evlendirildiğini ve tecavüze uğradım diyerek şikayetçi oldu Fakat ailesi iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kulislerde geçmiş dönemde şeriat, tarikat, cemaat karşıtlığına dem vuran entrikaları akıllara getirdiği söylentileri dönmeye başladı.

6 Yaşındaki Çocuk İstismarı İddaaları Yeni Bir Oyun mu !?

Politikacı isimlerden PeşPeşe açıklamalar;

Tüm partiler, olayın karşısında yer aldığını, mağdurun yanında olacaklarını bildirdi.

-AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Çocuk istismarı lanetli bir suçtur." dedi.

-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, suçluların gereken cezayı alması gerektiğini söyledi.

-Konuyla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'dan da açıklama geldi.
Bakan Ersoy, Meclis'te yaptığı açıklamada, "Hepimizin çocukları torunları var. Çok hassas ve korkunç bir konu. Her şeyden önce bakan olmamın yanında küçük çocukları olan bir baba olarak, bu olayı şiddetle kınıyorum. Olayın sorumlularının tamamının örnek teşkil edecek şekilde en ağır cezaları almaları ortak arzumuz." dedi.

-Aile Bakanlığı müdahil oldu;
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, iddialara ilişkin açıklama yaptı ve davaya müdahil olduklarını bildirdi.

Ağabeyi ve kardeşleri iddialara cevap verdi:
-Böyle bir şeyin olma ihtimali yok.Bu haberler gündemdeyken H.K.G.'nin kardeşleri de bir açıklama yaptı.Konuşmaya başlayan 4 kardeşin ağabeyi, iddiaların yalan olduğunu, kardeşinin 6 yaşındayken kendisinin de 8 yaşında olduğunu söyleyerek, "Böyle bir durum olsa en başta bizim haberimiz olurdu değil mi?
Böyle bir şeyin olma ihtimali yok." dedi.Konuşmaya başlayan kız kardeşler ise ablaları ile arasında az yaş farkı olduğunu söyleyerek,
"Bize de aynısı olurdu. Şu ana kadar evlenmedim." dedi.

Çocuk Gelinlik resimleri için ise:

"Hafızlık sonrası biz de aynı resimleri çektirdik."H.K.G.'nin kardeşi, "Hepimiz hafızız. Bana icazet merasiminde hediyeler alındı, programlar yapıldı. Kardeşim de gelinlik giymek istedi. Ben ve kız kardeşim 19, 21 yaşındayız hala evlenmedik. Hafızlık sonrası aynısını biz de çektirdik." dedi.

 

Kamuoyu henüz bu haberler ile alakalı net bir kaynağa sahip değil fakat kulislerde geçmiş dönemde şeriat,tarikat,cemaat karşıtlığına dem vuran entrikaları akıllara getirdiği söylentileri dönmeye başladı.

Kısaca hatırlayacak olursak;

Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin’in TSK Tarafından Kullanıldığı / Eğitildiği İddiasının FETÖ Kurgusu Olduğu Ergenekon Kumpas Davasında Yargı Kararıyla Ortaya Çıkmıştır.

1.KONU İLE İLGİLİ DAYANAKSIZ İDDİALAR;

Bu uydurma senaryo ile ilgili olarak hiçbir sanık hakkında ne iddianamede ne gerekçeli kararda somut hiçbir belge ve iddia ileri sürülememiş, genel ifadelerle atılı suça dayanak alınmıştır. Gerekçeli kararda yer alan iddialar aşağıdadır;
GEREKÇELİ KARAR SYF. 2646 İDDİA :

Müşteki avukatları ortaklaşa yaptıkları esas hakkında şikayetlerinde : Ali Kalkancı-Müslüm Gündüz-Fadime Şahin Tiyatrosu (28 Aralık1996): 28 Şubat darbesinin sembollerinden(tarikat şeyhi) Ali Kalkancı, (Aczimendi lideri) Müslüm Gündüz, Fadime Şahin’in, o dönemde televizyonlardaki açıklamalarının tamamen kurgu olduğu ortaya çıkmıştır (……)  Darbe süreci içinde, (irtica tehlikesini haklı gösterebilmek amacıyla) toplumun geniş kesimleri tarafından kabul görmeyen, aşırı ve marjinal kişiler TV programlarına davet edilerek, bu kişilerin görüşlerine yer verilmiştir. 28 Aralık 1996 tarihinde, Müslüm Gündüz ile Fadime Şahin’in aynı evde basılmasıyla başlayan ve 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantı tarihine kadar medya organları tarafından sürekli gündemde tutulan bu olayın, Refah-Yol hükümeti kurulduktan sonra, “irtica” tehlikesini haklı göstermek amacıyla sahneye konulan bir oyun olduğu ortaya çıkmıştır. O günlerde, tarikat şeyhi olarak takdim edilen Ali Kalkancı’nın,  gerçekte tarikatla herhangi bir ilgisinin olmadığı, alkolik bir kişi olduğu, tarikat şeyhi gibi gösterilerek, kendisine sahte müritler ayarlandığı, yine, bu kişinin tecavüzüne uğradığını iddia eden ve mağdur rolünü oynayan Fadime Şahin’in de pavyonda çalışan telekız, konsomatris olduğu, Sisi lakaplı Seyhan Soylu ve yapım şirketi tarafından organize edildiği ortaya çıkmıştır. Bu olaydan 13 yıl sonra, Ali Kalkancı’nın uyuşturucu (captagon) imalatı nedeniyle tutuklanması, Fadime Şahin’in ortadan kaybolması, kimliğini değiştirmesi, (darbeden sonra başını açması) bunu teyit etmektedir. Refah-Yol hükümeti kurulduktan kısa süre sonra bu oyunun sahneye konulması, (28 Şubat darbesine iştirak eden sanıklardan bazılarının) “hükümeti düşürme” suçuyla ilgili icra hareketlerine, (en geç) hükümet kurulduktan sonra hemen başladığını kanıtlamaktadır.”   ŞEKLİNDEDİR.

 ANCAK SANIKLARDAN BAZILARININ KİM OLDUKLARI VE  İDDİAYA İLİŞKİN  DELİLLERİ ORTAYA KOYAMAMIŞLARDIR.  

Kamuoyu.orgKamuoyu.org